ABD’de göçmen meselesi: Yalanla gidenler şimdi gerçekle dönüyor

Amerika Birleşik Devletleri’nde ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, göreve başlar başlamaz ilk icraat listesinin baş köşesine yıllardır gündeminde tuttuğu meseleyi yerleştirdi: Düzensiz göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesi. Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun açıklamalarına göre ABD artık ‘kitlesel göçü teşvik eden’ hiçbir faaliyette bulunmayacak. Mesaj açık: Amerika, sınırlarını daha sıkı koruyacak, yasa dışı göçmenleri hızla geri gönderecek ve diplomatik ilişkilerini buna göre şekillendirecek. Ağrı’dan, Giresun’dan, Hakkari’den, daha nice şehrimizden gelen insanlar, yıllardır farklı yollarla ABD’ye ulaşıyor. Önce Latin Amerika ülkelerine uçup, sonra çetelerin gözetiminde, sınırı kaçak geç, ardından iltica talebinde bulunuyorlar. Peki bu talebin temel gerekçesi ne?

“Ülkemde yaşamak mümkün değil. Can güvenliğim yok. Sistem çalışmıyor. Baskı altındayım.” Yalanlar, yalanlar, yalanlar, kötüleyebildikleri kadar ülkelerini kötülüyorlar. Şimdi ne mi oldu, işte şimdi o ‘yaşanmaz’ dedikleri ülkeye geri dönüyorlar. Hem de Trump’ın hız kesmeyen politikaları eşliğinde, toplu seferlerle. Giderken Amerikan rüyasının peşindeydiniz, şimdi gerçeklerin sabahına uyanıyorsunuz. Sınır dışı operasyonları başladı. Peki Türkiye’ye döndüler sonra ne olacak? Ben bir öneri getirmek istiyorum: Pasaportlara yeni bir ibare gelsin: “Geçmişte iltica etti, hala edebilir.” Çünkü bu artık bir kamu güvenliği meselesi değil, bir algı güvenliği meselesi. Devlet olarak bizim travmamız var: Gitmişsin, bizi küçük düşürmüşsün, sonra dönmüşsün, sanki bir şey olmamış gibi. Yok ya. İltica etmek demek, artık resmî olarak ülkene küstüm demek. Ve küsen çocuklar geri dönünce, en azından biraz trip yemeli.

PASAPORT KONTROLÜNDE SOSYAL MEDYA SORUSU
Son günlerde Amerika’ya gidecek olan hemen herkesin aklında aynı soru var: “New York’ta pasaportta çok sorguya çekiyorlar mı? “Bu sorunun cevabı, artık kim olduğunuzla, nereden geldiğinizle, hatta sosyal medyada ne paylaştığınızla doğrudan ilgili. Göçmen operasyonları sonrası ülkeye giriş protokolünü adeta bir ‘ön mülakat’a dönüştürdü. Bizzat yaşadığım deneyimle başlayayım:

Girişte bana herhangi bir soru sorulmadı. Ne kaldığım yerle ilgilendiler ne dönüş biletime baktılar. Pasaportuma mühür basıldı ve geçtim. Ancak arkamdan gelen birkaç genç yolcu çok da kolay geçemediler. Ve bavulları beklerken neden o kadar beklediniz diye sorduğumda sosyal medyamız ve yanımızda ne kadar para olduğu soruldu dediler. Evet, yanlış duymadınız. Sosyal medya hesaplarınıza bile bakılıyor. Bu noktada önemli bir uyarı yapmak gerekiyor: ABD’ye seyahat edecekseniz evraklarınızı eksiksiz ve düzgün hazırlayın. Otel rezervasyonunuzun çıktısı yanınızda olsun. Dönüş biletinizi sunabilecek durumda olun.
Seyahat amacınızı net ve sade bir şekilde anlatın. İngilizce seviyeniz, en azından temel sorulara cevap verebilecek kadar yeterli olsun. Aksi halde, siz daha valizinizi beklerken, görevli size geri dönüş uçuşunuzu ayarlıyor olabilir.

HARVARD VE TEREYAĞI
Yıllarca bizi kandırdılar. “Tereyağı” dediler. “İçine ekmek ban” dediler. Ne uğruna? Kalp krizi riskini, kolesterolü ve iç organ yağlanmasını kutsamak uğruna. “Tereyağsız yemek olmaz” dediler, “Sabah kahvaltıda abart” dediler. Peki ya şimdi bunu diyenler Harvard üniversitesinin araştırmasına ne diyecek? Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, tereyağı yerine bitki bazlı yağ kullanmanın, kişinin ölüm riskini yüzde 17’ye kadar azaltabildiğini ortaya koydu. Tereyağı yerine zeytinyağı, soya ve kanola türü bitkisel yağlar öneriliyor.

Soya yağı demişken… Hatırlarsınız, bir ara “östrojen yapar”, “erkek adam yemez” gibi efsanelerle linç edilmişti. Şimdi Harvard sayesinde soya yağı da itibarını kurtardı. Harvard’a ilk tepki kesin Karatay Hoca’dan gelir. Ne yalan söyleyeyim ben Karatay Hoca’yı hep abartılı bulmuşumdur. O nedenle bu araştırmaya çok sevindim.

Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”